içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

“Yasta Değil, İsyandayız!”

Gelibolu Kadınlar Derneği, Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için İskele Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Dernek Başkanı Buket Tümer, basın açıklamasında; “O çuvala konan sadece Narin’in bedeni değil. Bu toplumdaki ahlaki çöküşün, vicdanın, insani duyguların, hayallerinin, geleceğinin bir çuvala konulup yok edilmesidir” dedi.

“Yasta Değil, İsyandayız!”

Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran için İskele Meydanında Gelibolu Kadınlar Derneği tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, CHP İlçe Başkanı Engin Coşkun ve yönetimi, CHP’li Belediye Meclis Üyeleri, Dernek ve STK temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Gelibolu Kadınlar Derneği Başkanı Buket Tümer, basın açıklamasında; “Narin henüz 8 yaşındaydı. Yasta değil, isyandayız!

Diyarbakır Bağlar’da Tavşantepe köyünde 19 gün sonra bir çuvalın içinde, vücut bütünlüğü bozulmuş ve tanınmayacak halde derenin içinde gizlenmiş olarak bulunan Narin böyle bir sonu hak edecek ne yaptı size ya da neye şahit oldu? Neden ve nasıl kıyabildiniz bu minicik yavruya? Bir çocuk nasıl böyle bir vahşete maruz bırakılabilir? O yörede yaşayan kız çocuklarının ve kadınların kaderi midir bu baskıcı zihniyet? En yakınlarımız olan babaya, abiye, amcaya güvenemeyecek duruma nasıl geldik ülke olarak? Ya da bir siyasi parti, bir cemaat, bir tarikat nasıl bir güç olmuş ki kimse konuşamıyor? Bir köy sustu, insanlık öldü.

O çuvala konan sadece Narin’in bedeni değil. Bu toplumdaki ahlaki çöküşün, vicdanın, insani duyguların, hayallerinin, geleceğinin bir çuvala konulup yok edilmesidir. Narin’in tabutuna konan o duvak yaşam hakkı elinden alınmış küçücük bir kız çocuğunun okulunu, defterini, kalemini, oyuncaklarını düşman görüp onu çocuk gelin saymaktır. İstedikleri zaman istedikleri kişiyle yaşına bakmadan evlendirilen, okula değil de din eğitimi adı altında tarikatların eline teslim edilen çocuklarımıza yazık değil mi?

Atatürk’ün gösterdiği yolda çağdaş, iyi eğitim almış, kararlarını kendisi verebilen, yeni nesilleri bu doğrultuda yetiştiren özgüveni yüksek kadınlarımızın yetişmesi için çaba sarf etmemiz gerekirken, heba olan hayatlara tanık oluyoruz her gün. Bir anne olarak içim acıyor, kalbim ağrıyor. Lütfen artık çekin ellerinizi kadınlarımızın ve çocuklarımızın üzerinden, yeter. Koruyamıyorsunuz bari sadece okumaları ve hayata dahil olmaları için fırsat verin, koşullar sağlayın. Bakın artık ne giymiş, nereye gitmiş, saat kaçta dönmüş. Biz ne zaman ne yapacağımızı çok iyi biliriz. Atamın da dediği gibi fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek önemli olan.

Bizler bir Kadın Derneği ve Cumhuriyet kadınları olarak artık cehaletten, geri kalmışlıktan kaynaklı bu acıları yaşamak istemiyoruz. Her gün üstelik hep en yakınındaki erkekler tarafından öldürülen bir kadın, katledilen bir çocuk duymak istemiyoruz. Affet bizi Narin, seni koruyamadık.

Ama biz 1960 yılında Gelibolu’da kurulan Gelibolu Kadınlar Derneği olarak Cumhuriyetin ve Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu olduğumuzu belirtmek istiyorum. Tarikatlara, yobazlara, cehalete karşı yılmadan mücadele edeceğiz. Günlerdir Türkiye’nin dört bir yanından sesini yükselten tüm kadınlara selam olsun. İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi.

Haber: Cevriye ŞAHİN

Tarih: 10-09-2024

FACEBOOK YORUM
Yorum